Kadınlar ve Hayvanlar
Sabahın erken saati.
Duraktayım.
Otobüs bekliyorum.
Bir süreden beri yanı başımda uyumakta olan sokak köpeği uyandı, esnedi,
gerindi, uzadı, kısaldı ve karşıya baktı dikkatle. Geçmek için yeşil ışığın
yanmasını bekledi anlaşılan. Derken parkalı bir genç kız geçti önünden.
Sigarasından derin bir nefes çekti ve kısa bir süre durdu o sokak köpeğinin
önünde. Başını okşadı pat- pat. Boynunu kaşıdı sevecen ve korkusuzca köpeğin. O
sokak köpeği de hiçbir saldırgan dürtü içine girmeden bu yumuşak, bu iyi niyetli
okşamalara şımararak izin verdi. Sonra da o genç kız sigarasından bir nefes daha
çekerek, Akyaka Treni gibi dumanlar çıkararak yürüyüp gitti keyifle.
İş dönüşü iki günden beri, öyle vakti o siyah beyaz kediyi görüyorum yolumun
üzerinde. Aşevinin önündeki parmaklıklara inip çıkıyor, daldan dala atlıyor tok
olmanın verdiği güven ve sevinçle. Laf atıp konuşuyorum onunla. Bizim o sevecen
ÇARŞI GRUBU'ndan birileri gibi geliyor bana.
Üçüncü gün köftecinin önündeki bankta o siyah beyaz kedicik taraftarı genç bir
kızın kucağında görmem mi.!!! Girmiş o cici kızın paltosunun içine bazen
çenesine kadar uzanıyor bazen de koltuğunun altına giriyor, şımarıyor. O cici
kız da başında şapkası, elinde eldivenleri telefona sarılmış ELİ İŞTE GÖZÜ
OYNAŞTA okşayıp şakalaşıyor onunla, BEŞİKTAŞLI TARAFTARIMLA.
Kadınları tahrik edici bir cinsel malzeme, bir obje gibi gören insan
saldırganlığı karşısında hayvanların bu safiyeti, bu sevecenliği ilginç geldi
bana.
Bir kısım insanları sokak köpekleri, sokak kedileri seviyesine çıkardığımız
zaman uygarlığımızı da kanıtlayacağımızı umuyorum.
Ne dersiniz?